Dört Öğe, sa.23, ss.117-133, 2023 (Hakemli Dergi)
Süreç felsefesi yirmi birinci yüzyılda ortaya çıkan sarsıcı bilimsel gelişmelerin metafiziksel bir çerçeveyle uyumlu bir şekilde bütünlüklü bir evren görüşüne entegre edilebileceğini gösterme girişimidir. Tanrı bu evren görüşünün ayrılmaz bir parçası olarak karşımıza çıkarken süreç yaklaşımının Tanrı kavramına adamakıllı uygulanması teolojik açıdan hayli ilginç sonuçlar doğurur. Bu sonuçların en önemlilerinden biri süreç teolojisinin klasik teizmin başına bela olan kötülük probleminden kurtulmanın bir yolunu sunabilmesidir. Kötülük özgür varlıkların çıkarlarının birbiriyle çatışmasından doğan ve taraflar için olumsuz olabilen durumlara verdiğimiz addır ve Tanrı’nın gücü kötülüğü engelleyebilecek türde müdahale edici bir güç değildir. Bu görüşle ilgili problem süreç felsefesinde özgür seçimin karar verici bir bilişsel mekanizmaya sahip insan (ve bazı gelişmiş hayvanlar) dışındaki diğer varlıklara genişletilebileceği iddiasının gerekçelendirilmesine ihtiyaç duyulmamasıdır. Başka bir deyişle, problemin çözümü sağduyuya aykırı görünen bazı varsayımlara dayanmaktadır. Ancak bu durumun çözümün basitliğini önemsizleştiren bir zafiyet olarak değil de (her felsefi teorinin dayandığı bazı varsayımlar vardır) ileri kavramsal araştırmalar için bir teşvik olarak düşünülmesi daha yerinde olabilir.
Process philosophy is an attempt to show that the staggering scientific developments that have emerged in the twenty-first century can be integrated into a coherent view of the universe in harmony with a metaphysical framework. While God appears as an integral part of this view of the universe, the thorough application of the process approach to the concept of God yields quite interesting theological implications. One of the most important of these results is that process theology can offer a way out of the problem of evil that plagues classical theism. Evil is the name we give to situations that arise from the conflict of the interests of free beings and can be negative for the parties, and the power of God is not the kind of intrusive force that can prevent evil. The problem with this view is that process philosophy does not provide justification for the claim that free choice can be extended to beings other than humans (and some advanced animals) with a decision-making cognitive mechanism. In other words, the solution to the problem is based on some assumptions that seem counterintuitive. However, it may be more appropriate to consider this situation not as a weakness that trivializes the simplicity of the solution (every philosophical theory has some assumptions on which it is based) but as an incentive for further conceptual research.