Geleceği Yazmak “Halkın Sesi” Köşesinde Yurttaşın Mekânsal Tahayyülü (1950–1954 Milliyet Gazetesi)


Topdağı Yazıcı B.

ODTÜ MİMARLIK TARİHİ LİSANSÜSTÜ SEMPOZYUMU 14 Mekanlar / Zamanlar / İnsanlar: “Gelecek” ve Mimarlık Tarihi , Ankara, Türkiye, 17 - 19 Aralık 2025, ss.13, (Özet Bildiri)

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Ankara
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.13
  • Karadeniz Teknik Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Bu çalışma, 1950–1954 yılları arasında Milliyet gazetesinde yayımlanan “Halkın Sesi” köşesini, gündelik hayatın mekânları üzerinden geleceğe dair toplumsal tahayyüllerin nasıl kurulduğunu anlamak amacıyla inceler. Yurttaşlar tarafından kaleme alınan bu metinler, dönemin hızla dönüşen kent ortamında barınma, ulaşım, çevre, altyapı ve kamusal hizmetlere ilişkin deneyimleri dile getirirken, sıradan bireylerin kentsel mekâna ilişkin seslerini görünür kılar. Böylece gazete sayfası, yurttaşın yaşadığı çevreyi tanımladığı, eleştirdiği ve dönüştürme talebinde bulunduğu bir kamusal temsil alanına dönüşür. Çalışmada, yöntem olarak niteliksel içerik analizi ve söylem çözümlemesini bir arada kullanır. Bu yaklaşım, bireysel deneyimlerin nasıl ortak bir kamusal dile dönüştüğünü ve bu dilin mekânsal değerler, adalet duygusu ve modern yaşam beklentileri etrafında nasıl biçimlendiğini araştırır. Bu şikâyetler, yalnızca mevcut durumun bir eleştirisi değil, aynı zamanda 'nasıl bir kentte yaşamak istiyoruz?' sorusuna verilen bir cevap, yani kolektif bir gelecek tahayyülü olarak okunacaktır. Bu çalışma, Jürgen Habermas ve Michel de Certeau’nun kuramsal yaklaşımlarını birbirini tamamlayacak biçimde bir araya getirir. Habermas’ın kamusal alan kuramı, gazete sayfasını yurttaşın söz ürettiği bir kamusal arena olarak kavramsallaştırmaya imkân tanırken de Certeau’nun gündelik pratikler yaklaşımı, bu arenada ortaya çıkan bireysel seslerin, küçük ama etkili taktiksel müdahaleler biçiminde nasıl işlediğini anlamayı sağlar. Böylece iki kuram birlikte, 1950–1960 döneminde yurttaşın kentleşme sürecine ilişkin söz üretimini hem yapısal hem eylemsel düzeyde incelemeye olanak verir. Bu çerçevede “Halkın Sesi” , kentleşme sürecinin yalnızca devlet ve uzmanlar tarafından değil, gündelik yaşamın aktörleri tarafından da tartışıldığı bir katılım mecrası olarak ele alınır. Bu metinler, mimarlık tarihini profesyonel üretimlerin değil, gündelik deneyimlerin oluşturduğu bir tarih olarak yeniden düşünmeye imkân tanır. “Halkın Sesi” böylece, 1950–1954 döneminde modern Türkiye’nin kentsel geleceğinin kamusal söylem aracılığıyla nasıl müzakere edildiğini gösteren alternatif bir tarihsel kaynak niteliği kazanır. Anahtar Kelimeler: gelecek tahayyülü, halkın sesi, yurttaş mektupları, kamusal alan, gündelik hayat