Yönetim Bilimleri Dergisi, cilt.22, sa.54, ss.2332-2353, 2024 (Hakemli Dergi)
İş sağlığı ve güvenliği farkındalığı ve iş stresi çoğunlukla birbirinden bağımsız
incelemelere tabi tutulmaktadır ancak bu kavramlar arasında tehlike temelli bir ilişki
vardır. Çok tehlikeli işler sınıfında çalışanlar işyerinde tehlike, yorgunluk, endişe gibi
nedenlerle strese maruz kalmaktadırlar. Bu durum iş sağlığı ve güvenliği riskleri
karşısında çalışanların savunmasını azaltmaktadır. Çalışanların iş sağlığı ve
güvenliği farkındalığının yüksek olması işyerindeki stresi azaltmakta, çalışanlara
daha sağlıklı ve güvenli bir çalışma ortamı sunmaktadır. Giriş, yöntem, bulgular ve
tartışma olmak üzere dört kısımdan oluşan çalışmada nicel analiz yöntemlerinden
anket yöntemi kullanılmıştır. Kullanılan anket 3 bölümden oluşmaktadır. Birinci
bölümde katılımcıların demografik özelliklerini tespit etmeyi amaçlayan ifadeler,
ikinci bölümde katılımcıların iş sağlığı ve güvenliği farkındalığını ölçmeyi amaçlayan
ifadeler, üçüncü bölümde ise katılımcıların iş stresini ölçmeyi amaçlayan ifadeler
bulunmaktadır. Anket İzmir ilinde çok tehlikeli işler sınıfında faaliyet gösteren
işyerlerinde çalışan 432 katılımcıya uygulanmıştır. Elde edilen bulgular üzerinde
katılımcıların demografik özelliklerini tanımlamak amacıyla frekans analizi, iş sağlığı
ve güvenliği farkındalığı ile iş stresi arasındaki ilişkiyi tespit etmek amacıyla
korelasyon testi, katılımcıların iş sağlığı ve güvenliği farkındalığı ile iş stresi
düzeylerinin demografik özelliklerine göre farklılaşıp farklılaşmadığını test etmek
amacıyla Bağımsız Çift Örneklem T Testi ve Tek Yönlü Varyans Analizi uygulanmıştır.
Analiz sonuçlarına göre çok tehlikeli işler sınıfında çalışanların iş sağlığı ve güvenliği
farkındalığı ile iş stresi parametreleri arasında negatif yönlü anlamlı bir ilişki
bulunduğu tespit edilmiştir. Ayrıca katılımcıların medeni durumunun iş sağlığı ve
güvenliği farkındalığına göre; çalışma statüsünün, eğitim durumunun, iş kazası ve
meslek hastalığı geçmişinin ise iş stresine göre farklılaştığı tespit edilmiştir.
Occupational health and safety awareness and work-related stress have mostly been
studied separately but here is actually a hazard-based relationship between the
concepts. People working in high level hazardous jobs are liable to suffer stress
because of high level hazards at work, fatigue and anxiety. This reduces employees'
defenses against occupational health and safety risks. High occupational health and
safety awareness of employees reduces stress in the workplace and provides a
healthier and safer working environment. The study consisting of four sections,
namely Introduction, Methods, Results, and Discussion, quantitative analysis was
conducted using the survey method. The survey comprises three sections: the first
section aims to identify participants' demographic characteristics, the second to
measure participants' awareness of occupational health and safety, and the third to
assess participants' job stress. The survey was administered to 432 participants
working in establishments engaged in highly hazardous jobs in the Izmir province.
Frequency analysis was conducted to describe participants' demographic
characteristics, correlation testing to determine the relationship between
occupational health and safety awareness and job stress, and Independent Samples ttest and One-Way ANOVA to examine whether participants' levels of occupational
health and safety awareness and job stress varied according to demographic
characteristics. According to the analysis results, a significant negative relationship
was found between the occupational health and safety awareness and the parameters
of job stress among those working in the high level hazardous category. Additionally,
it was determined that the marital status, employment status, educational background,
and history of occupational accidents and diseases of the participants differed
according to their occupational health and safety awareness and job stress.