27. Ulusal Göğüs Kalp Damar Anestezi Ve Yoğun bakım Kongresi, İzmir, Türkiye, 24 - 25 Eylül 2021, ss.68
AMAÇ: Toraks cerrahisinde sıvı yönetimi morbidite ve mortalite açısından önemlidir(1). Yetersiz sıvı
replasmanı hemodinami başta olmak üzere, birçok sistemi olumsuz etkileyebileceği gibi, aşırı sıvı akciğer başta
olmak üzere birçok sistemde olumsuzluklara neden olabilir. İntravasküler sıvı volümünün takibinde noninvaziv
olan, kolayca kullanılabilen ve yorumlanabilen PVI monitorizasyonu yeni ve dinamik bir yöntemdir(2,3). Bu
çalışmada torakotomi yapılan hastalarda PVI ile geleneksel sıvı rejimlerinin hemodinami ve doku
oksijenizasyonu üzerine etkileri araştırılmıştır.
YÖNTEM: Etik kurul onayı aldıktan sonra, torakotomi uygulanan, ASA I -III, 18-65 yaş arası 80 hasta
çalışmaya alındı. Tüm hastalara EKG, invaziv arteryal monitorizasyon, oksijen saturasyonu, ısı monitorizyonu
ve PVI monitorizasyonu yapılarak standart anestezi yöntemi ile birlikte 2 ml/kg/sa sıvı verildi. Hastalar
geleneksel (Grup G) ve PVI (Grup P) olarak ikiye ayrıldı. Grup G’de ilave sıvı iht iyacı hemodinamik verilere
göre yapıldı. Grup P’de ise PVI>14 olduğunda 250ml bolus kristaloid verildi. Ortalama arter basıncının (OAB)
60 mmHg üzerinde olması hedeflenerek sıvı desteğine rağmen 60 mmHg’nın altında olması durumunda inotrop
desteği başlandı. 30dk aralıklarla, kan basıncı, kalp hızı, periferik oksijen satürasyonu, arteryal kan gazı değerleri
ve laktat takibi yapıldı. Verilen tüm sıvı ve kan ürünleri, idrar çıkışı kaydedildi. Postoperatif dönemde kan
biyokimyası, arter kan gazı değerleri bakıldı.
BULGULAR: Hastaların demografik verileri arasında anlamlı farklılık görülmedi. Verilen toplam sıvı
miktarları ve diğer takip parametreleri arasında fark olmamakla birlikte PVI grubunda postoperatif dönemde
satürasyon ve OAB değerleri daha yüksek, kreatin değerleri daha düşük bulunmuştur.
SONUÇ: PVI takibi hastalara uygun zamanda ve gerekli miktarda sıvı verilmesine imkan tanıyarak daha iyi bir
hemodinami sağlar. Ayrıca aşırı sıvı yüküne bağlı oluşabilecek akciğer hasarını engeller. Doku
oksijenizasyonunun bir göstergesi olan periferik oksijen satürasyonunun PVI grubunda daha iyi bulunması
akciğer üzerine olan olumlu etkilerinin bir sonucu olarak kabul edilebilir. Benzer şekilde, daha düşük kreatinin
düzeyleri renal perfüzyon üzerine olumlu etkisi olarak düşünülebilir.