Akademik Veri Yönetim Sistemi
25. Ulusal Türk Ortopedi ve Travmatoloji Kongresi, Antalya, Türkiye, 27 Ekim - 01 Kasım 2015, cilt.49, ss.77
Amaç: Bilindiği gibi periferik sinir yaralanması hemen tedavi edilmelidir, fakat bazı durumlarda onarım gecikebilir. Bu çalışmada kesilmiş tavşan siyatik sinirlerinin erken ve gecikmiş onarımının histomorfolojik, stereolojik ve biyomekanik yöntemlerle değerlendirmesi, erken ve gecikmiş tamir sonuçlarının karşılaştırılması amaçlanmıştır.
Yöntem: 28 Yeni Zellanda tavşanı rastgele ve eşit olarak erken ve gecikmiş tamir gruplarına ayrıldı. Tüm tavşanlarda siyatik sinir siyatik çentiğin 20 mm distalinden mikro makas kullanılarak kesildi. Erken onarım grubunda hemen dört epinöral 9-0 naylon sütür kullanılarak uc uca nörorafi gerçekleştirildi. Uyluk insizyonu uygun şekilde kapatıldı. Aynı nörorafi prosedürü gecikmiş tamir grubunda üç gün gecikme ile uygulandı (Şekil 1). Daha sonra tavşanlar kafeslerinde 6 hafta bakıldı. Bu süre sonunda tüm tavşanlar sakrifiye edilip siyatik sinirleri çıkarılarak incelendi.
Histomorfolojik analiz için toludin mavisi ile boyama sonrası ışık mikroskobunda sinirler incelendi. Stereolojik analiz için anastamoz seviyesinin 5 mm distalinden sinir segmenti alınıp %5 gluteraldehit ile fiske edildi. Myelinli akson sayısı, akson kesit alanı, myelin kılıf ve epinörium kalınlığı, periferik sinir kesit alanı bilgisayar destekli stereolojik analiz sistemi kullanılarak (CAST GRID®, Computer Assisted Stereological Toolbox, version 2.00.03; California, USA) değerlendirildi. Biyomekanik test için sinirlerin iki ucu servohidrolik test aletine tutturuldu (Instron 8300, Norwood, MA, USA). Sinirler deplasman kontrolüyle 6 mm/dakika yüklendi. Yük gap verisi oluşturuldu.
Bulgular: Histomorfolojik değerlendirmede ışık mikroskobunda erken tamir grubunda myelinli sinir lifleri ve Schwann hücreleri normal görünümdeydi (Şekil 2 A,C). Aynı şekilde gecikmiş tamir grubunda myelinli aksonlar sağlam ve Schwann hücreleri normal görünümdeydi(Şekil 2 B,D). Stereolojik analizde akson sayısı, epinörium kalınlığı ve peripheral sinir kesit alanı açısından erken ve gecikmiş tamir grupları arasında anlamlı fark yoktu (Şekil 3). Sinir liflerinin tensil güçleri erken ve gecikmiş tamir gruplarında benzerdi, erken ve gecikmiş tamir grupları arasında sinir liflerinin tensil gücü açısından anlamlı fark yoktu (p>0.05)(Şekil 1).
Çıkarımlar: Erken ve gecikmiş tamir grupları arasında histomorfolojik, stereolojik ve biyomekanik yönden anlamlı fark bulunamamıştır. Sonuç olarak gecikmiş sinir onarımının (3 gün gecikme) yaralanmış sinirin iyileşmesi üzerine olumsuz etkisi yoktur.