Akademik Veri Yönetim Sistemi
9. Yerelektrik Çalıştayı, Afyonkarahisar, Türkiye, 8 - 10 Mayıs 2024, ss.1
Dünya ve diğer gezegenlerde tanımlanan kalderalar gizemli jeolojik yapılar arasında yer almaktadır. Potansiyel yıkıcı etkileri, çevresel etkileri, ekonomik değerleri ve uzun süreli jeolojik süreçlerin ipuçlarını taşımaları nedeniyle bu yapılar geleneksel ve modern volkanolojinin başlıca ilgilendiği konulardan biri olmuştur. Daire veya çanak benzeri şekilleri olan kalderalar, volkanların püskürme merkezleri ile ilişkilendirilmekte ve bir ya da daha fazla volkanik patlama sonucunda gelişmiş çökme ve yığışım bölgeleri olarak ifade edilmektedir. Bu bölgeler genellikle yoğun jeotermal aktivite ve mineralizasyon/cevherleşme zonları ile karakterize edilmektedir. Literatürde kaldera yapıları ve bu yapıların derin uzanımları arazi gözlemleri, analog (deneysel) ve teorik (matematiksel) modellemelerle ve jeofiziksel görüntüleme yöntemleri ile ortaya koyulmuştur. Anolog ve teorik modellemeler kaldera yapılarının yapısal evrimi, termodinamik ve mekanik özellikleri hakkında bilgi sunarken, jeofizik görüntüleme yöntemleri kalderaların derin, iç-yapıları ve alt-volkanik sistemleri hakkında önemli bilgiler sunmaktadır. Ancak, derin kaldera yapıları ve bu yapıların volkanik sistem bileşenleri ile olan ilişkilerinin ayrıntılı olarak araştırıldığı jeofizik çalışma sayısı görece azdır. Bu çalışmada, kaldera ve volkanik sistemlerin derin, iç-yapısına ait elektromanyetik görüntüler sunan Manyetotellürik çalışmalara ait sonuçlar sunulmuş ve bu sonuçlar tektonik/jeolojik (yapısal) kontroller ışığında tartışılmıştır.