Toraks cerrahisinde nabız değişkenlik indexi(pleth variability index=PVI)'ne göre intraoperatif sıvıyönetiminin, hemodinami ve doku oksijenizasyonuüzerine etkileri


Tezin Türü: Tıpta Uzmanlık

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Karadeniz Teknik Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Cerrahi Tıp, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2021

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: SEMANUR SAVAŞER

Asıl Danışman (Eş Danışmanlı Tezler İçin): Engin Ertürk

Eş Danışman: Ali Akdoğan

Özet:

Toraks cerrahisinde Nabız Değişkenlik İndexi (Pleth Variability İndex=PVI)'ne Göre İntraoperatif Sıvı Yönetiminin, Hemodinami ve Doku Oksijenizasyonu Üzerine Etkileri Amaç: Toraks cerrahisinde sıvı yönetimi morbidite ve mortalite açısından önemlidir. Yetersiz sıvı replasmanı hemodinami başta olmak üzere, birçok sistemi olumsuz etkileyebileceği gibi, aşırı sıvı akciğer başta olmak üzere birçok sistemde olumsuzluklara neden olabilir. İntravasküler sıvı volumünün takibinde noninvaziv olan, kolayca kullanılabilen ve yorumlanabilen PVI monitorizasyonu yeni ve dinamik bir yöntemdir. Bu çalışmada torakotomi yapılan hastalarda PVI ile geleneksel sıvı rejimlerinin hemodinami ve doku oksijenizasyonu üzerine etkileri araştırılmıştır. Gereç ve Yöntem: Etik kurul onayı aldıktan sonra, torakotomi uygulanan, ASA I-III, 18-65 yaş arası 80 hasta çalışmaya alındı. Tüm hastalara EKG, invaziv arteryal monitorizasyonu, oksijen satürasyonu, ısı monitorizyonu ve PVI monitorizasyonu yapılarak standart anestezi yöntemi ile birlikte 2 ml/kg/sa sıvı verildi. Hastalar geleneksel (Grup K) ve PVI (Grup P) olarak ikiye ayrıldı. Grup K'da ilave sıvı ihtiyacı hemodinamik verilere göre yapıldı. Grup P'de ise PVI>14 olduğunda 250ml bolus kristaloid verildi. Ortalama arter basıncının (OAB) 60 mmHg üzerinde olması hedeflenerek sıvı desteğine rağmen 60 mmHg'nın altında olması durumunda inotrop desteği başlandı. 30 dk aralıklarla, kan basıncı, kalp hızı, periferik oksijen satürasyonu, arteryal kan gazı değerleri ve laktat takibi yapıldı. Verilen tüm sıvı ve kan ürünleri, idrar çıkışı kaydedildi. Postoperatif dönemde ekstübe edilerek Göğüs Cerrahi Yoğun Bakıma alınan hastalara kan biyokimyası ve arter kan gazı değerleri bakıldı. Bulgular: Hastaların demografik verileri arasında anlamlı farklılık görülmedi. Verilen toplam sıvı miktarları ve diğer takip parametreleri arasında fark olmamakla birlikte PVI grubunda postoperatif dönemde satürasyon ve OAB değerleri daha yüksek, kreatin değerleri daha düşük bulunmuştur. Sonuç: PVI takibi hastalara uygun zamanda ve gerekli miktarda sıvı verilmesine imkan tanıyarak daha iyi bir hemodinami sağlar. Ayrıca aşırı sıvı yüküne bağlı oluşabilecek akciğer hasarını engeller. Doku oksijenizasyonunun bir göstergesi olan periferik oksijen satürasyonunun PVI grubunda daha iyi bulunması akciğer üzerine olan olumlu etkilerinin bir sonucu olarak kabul edilebilir. Benzer şekilde, daha düşük kreatinin düzeyleri renal perfüzyon üzerine olumlu etkisi olarak düşünülebilir. Özellikle ileri yaş, yüksek ASA skoru, ciddi komorbiditeye sahip olan hastalarda geleneksel sıvı yöntemi ile karşılaştırıldığında PVI monitorizasyonu daha gerekli olabilir ve anlamlı sonuçlar doğurabilir. Anahtar Kelimeler: Torakotomi, Sıvı Yönetimi, Pleth Variability İndex.