GODRAHAV HAVZASINDA TOPRAK BOZULMA KATSAYISINDAKİ DEĞİŞİMİN BELİRLENMESİ


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Artvin Çoruh Üniversitesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2020

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: Sümeyye Güler

Danışman: Bülent Turgut

Özet:

Toprak bozulma katsayısı, toprakların ekosistem içerisindeki görevini doğal ya da doğal olmayan nedenlerden dolayı yerine getiremeyecek kadar değişime uğraması olarak tanımlanan toprak bozulmasının kantitatif bir ifade şeklidir. Bu çalışma, Godrahav havzasındaki toprakların bozulma katsayısı değerlerinin belirlenmesi, yersel değişkenlik analizlerinin yapılması ve tahmin haritalarının oluşturulması amacıyla yürütülmüştür. Çalışmanın ilk aşamasında literatür taramasının ardından çalışma alanı ArcGIS yazılımı yardımıyla 500x500m'lik transektlere bölünmüş ve bu transektlerin çakışma noktalarında 0-10cm derinlikten 137 adet bozulmuş ve bozulmamış toprak örnekleri alınmıştır. Gerekli ön işlemlerin tamamlanmasının ardından analizler yardımıyla toprakların tekstürü, agregat stabilitesi, agregatlaşma oranı, ortalama ağırlık çap değerleri, dispersiyon oranı, hacim ağırlığı, porozite, tarla kapasitesi, solma noktası, organik madde içeriği, pH, elektriksel iletkenlik (EC) değerleri belirlenmiştir. Çalışmanın ikinci aşamasında havzaya ait topoğrafik özellikler (eğim, yükselti, bakı, alan kullanımı, kapalılık oranı) ile alan kullanımına ait özelliklerin haritalandırılması ArcGIS yazılımı kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Özelliklerin yersel bağımlığının belirlenmesinde semivariogramlar hesaplanmış ve ilişkileri en uygun şekilde tanımlayan modeller oluşturulmuştur. Her bir örnekleme noktası için iki farklı ağırlıklandırma yöntemi kullanılarak bozulma indeks değerleri hesaplanmıştır. Varyans analizi sonucu yöntemler bakımından bozulma indeks değerleri arasında istatistiki anlamda bir farklılık olmadığı belirlenmiştir. Dağılım haritaları incelendiğinde toprak özelliklerinin ve bozulma indeks değerinin alan kullanımı, kapalılık oranı ve arazinin bakı durumuna göre farklılık gösterdiği, ancak eğimle bir ilişki göstermediği belirlenmiştir. Çalışma sonuçlarının entegre havza yönetimi çalışmalarında uygulayıcılara yararlı bilgiler sunacağı düşünülmektedir.