Mıchel Foucault'da iktidar kuramı ve küreselleşme süreci ile dönüşümü


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Karadeniz Teknik Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, uluslararası ilişkiler, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2010

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: Rezzan Ersoy

Danışman: Hayati Aktaş

Açık Arşiv Koleksiyonu: AVESİS Açık Erişim Koleksiyonu

Özet:

On dokuzuncu yüzyılın başından itibaren, Jeremy Bentham'ın 1787'de tanımlamış ve Panoptikon olarak simgeleştirmiş olduğu ve Napolyon kurumları olarak da kimilerince ifadelendirilen, bireylerin üretim aygıtına, bir eğitim aygıtına, ya da bir cezalandırıcı, hizaya getirici, disiplin edici ve normalleştirici kimi aygıtlara bağlı tutuldukları gözetim kurumları aracılığıyla, gün be gün kamusallığımızla imtihan olmaktayız. Bu cezalandırma veya günümüze uyarlarsak, tabir-i caizse ?ayar verme? gibi amaçları olan belli insanların ve kadroların, (ustabaşı, hastabakıcı, gardiyan) gözetimi altında olur; bu cezalandırma araçları fabrikalarda para cezası, okul ve tımarhanelerde bireyi eylemsizliğe meyleden, bedensel, düşüncel veya ahlaki ıslah, hapishanelerde şiddete dayalı ve esasen bedensel cezalardır.İnsanın varoluşunun ve zamanın işgücüne dönüştürmesi, ?Sanayi Devrimi? sonrasında oluşan siyasal, ekonomik ve toplumsal konjonktürün gereğiydi. ?Yeni Dünya Düzensizliği?, zamanın fenomeni olarak ?Küreselleşme? hakikat rejiminde sefalete ve disipline etmeye değil, tüketimin özneleri olmaya çağırır. Siber zamanların bir gereği olarak interneti ve tüm kitle iletişim araçlarını kuşatıcı araçlar olarak kullanır.Bu süreç artık disipline eden bir zamanın pratiğini ifade etmekten çok, denetleyen; normalleştirme ve homojenleştirmekten çok, alternatiflerin içinde yerel olanı boğan ve yabancılaştıran, bütünleştirme ve parselleme işlevliğini tüm paradoksluluğuna rağmen bireylere içselleştiren, yılanın kıvrılmalarını andıran tekinsiz ama bir o kadar her yere dokunan pratikleri içine alan bir zamanın adıdır.Tüm bu dalgalanmalar, disiplin kurumları, iktidarın mikro-fizikleri ve Althusser tarafından, devletin ideolojik aygıtları olarak da adlandırılan; aileyi, kışlayı, okulu, fabrikayı, hastaneyi, tımarhaneleri ve hapishaneleri kurumsallaştıran pratikleriyle beraber kaçınılmaz olarak dönüşecektir.Artık Panoptikon'un küreselleşme çağındaki yeni adı Sinoptikon olarak adlandırılırken; disiplin toplumları, denetim toplumlarına, midye ise yılana evrilmiştir.