Farklı Öğrenim Seviyesindeki Öğrencilerin Çözünme Hakkındaki Anlamaları: Olay Odaklı Bir Karşılaştırma


ÇALIK M., Ayas A.

Hasan Ali Yücel Eğitim Fakültesi Dergisi, cilt.1, ss.61-81, 2004 (Hakemli Dergi)

Özet

Bu çalışmanın temel amacı farklı öğrenim seviyesindeki öğrencilerin çözünme kavramıyla ilgili ayrıntılı anlamalarını fenomenografi (Phenomenography) yöntemiyle ortaya çıkarmaktır. Bu çalışmada veri toplama aracı olarak bireysel ve grup mülakatlar kullanılmıştır. Mülakatlara her bir öğrenim seviyesinden 5’er öğrenci olmak üzere toplam 20 öğrenci katılmıştır. Verilerin analizinin sonucunda öğrencilerin çözünme kavramlarını anlama durumuyla ilgili olarak 8 kategori belirlenmiştir. Bu kategoriler; (1) taneciklerin dağılımı (2) çözücü içerisindeki boşluklar (3) çözücü ve çözünen arasındaki karşılıklı etkileşim (4) çözünen maddenin kaybolması (5) çözünenin yoğunluğu (6) çözünenin katı halden sıvı hale geçmesi (7) çözücünün özellikleri (8) maddelerin basınç farklılığı, şeklindedir. Bu çalışmanın sonucunda öğrencilerin sorulara verdikleri cevap tiplerinin mülakatlarda kullanılan sisteme göre değiştiği sonucuna varılmıştır. Bunun yanısıra öğrencilerin kavramsal olarak anlamalarında ilerleyen öğretim seviyesine göre zayıf bir ilerlemenin olduğu tespit edilmiştir. Çalışmada elde edilen sonuçlardan yararlanarak öğrencilerin kavram yanılgılarının giderilmesine yönelik öğretim stratejilerinin geliştirilmesi gerektiği önerisinde bulunulmuştur. 

The aim of the study is to explore and analyze conceptions of students at different grades on dissolution concept by means of phenomenographic approach. To collect data, individual and group interviews methods were used. The interviews were conducted with 20 students who were selected randomly from each of grade. At the end of data analysis, 8 categories were identified. These are: (1) distribution of particles (2) space amongst solvent particles (3) interaction between solute and solvent (4) disappearing of solute (5) density of solute (6) properties of solvent (8) pressure differences of matter. It is found out that types of students’ responses rely on the selected or given tasks. Moreover, it is concluded that there is a poor progress in terms of conceptual understanding in spite of instructional exposure. Taking into consideration the results, it is suggested that to overcome or diminish misconceptions appropriate strategies should be improved.